LOST EKİBİNE TÜRKİYE'DEN MERHABA      

Ülkemizde büyük bir hayran kitlesine ulaşmış Lost ekibi tası tarağı toplamış, Türkiye'ye geliyormuş! Altı haftaya indirgedikleri film çekimlerinin ilki Çanakkale'de geçiyor. "Anzac Johnny Turk" adını taşıyan film, isminin getirileri ile Çanakkale savaşındaki Anzak ve Türk ilişkisini ele alıyor. Tarihi yargıların doğru ve gerçek şekilde yansıtılması beklenen film, oyuncu kadrosunda birçok Avustralyalıyı barındırıyor.

       Çanakkale Savaşı'nın bir timsali olan filmin ardından ise asıl haber Ra'uf Glasgow'dan geliyor. Hızını alamayan Lost Ekibi, bir başka filmlerinin İstanbul'da çekileceğini söylüyor. Birçok etnik kültürün iç içe geçtiği, gelenin bir daha gelmek istediği İstanbul'umuzda bir bilimkurgu çekileceğinin haberi pek dillerde dolaşmasa da bunu yapımcı Kelley'den öğreniyoruz. Lost Ekibi'nin senaryolarını okuyan Eriş Akman ve Tuncel Kurtiz, senaryoyu beğendiklerini dile getiriyorlar. Bir sır gibi sakladıkları "Bu filmde kimler oynayacak?" sorusu ise hala aklımızda birçok soru ile birlikte yer alıyor. Bu sorulardan biri de; İstanbul'da çekilecek bir bilimkurgunun nasıl olacağı?

       Açıklamalarını Star gazetesine yapan Lost, bizlere sadece "Anzac Johnny Turk" filminde Avustralyalıyı canlandıracak olan oyuncunun Paul Hogan olduğu haberini veriyor.

 *

 İstanbul'u Keşfe Mi Çıkıyorlar?

       Birçok sorunun arasından en çok kafamı kurcalayan şüphesiz İstanbul'un filme nasıl yansıyacağı oldu. Çoğu filmde gördüğümüz üzere İstanbul çarşılarında özellikle belirtilmek istenen kara çarşaflılar mı ele alınacak sadece? Ya da gariban bir Müslüman devlet gibi mi yansıyacağız beyaz perdeye? Hep böyle olmadı mı?

       Bir de İstanbul'umuzun çarsısından bahsederken acaba gizli yeraltı şehirlerimiz de gün yüzüne çıkacak mı? Pek bir bilgim olduğundan söylemiyorum bunu. Sadece şöyle bir gerçek var ki İstanbul'umuz görkemli bir geçmişe sahip en eski başkentlerden biriyken ve çoğu başkentlerin yeraltı şehri bulunurken neden bir bilimkurgu bunu elinden geldiğince göstermesin? Bu güzelimizi ve daha doğrusu henüz bizim yansıtmadığımız özelimizi?

       Zihnimizi tüm bu önyargılardan arındıracak olursak geriye bir tek Lost'a "Hoş geldin!" demek kalıyor.