ARKA BALKON KÖŞEMİZ DE BUGÜN
HUZUR NE KADAR YAKINIMIZDA?
Düşünüyorum da gün içinde kadar çok şey yaşamışım. Siz de öyle misiniz? İyi veya kötü birçok şey olaylar, kişiler zamanlar... Ne kadar çok insan var değil mi çevremizde? Peki ya hangisinin yanında huzurlusunuz? Yoksa huzur sizin durağınıza daha uğramadı mı?
Gözlerimi kapatıyorum, düşünüyorum yine olanları. Kiminin altında nefes dahi alamazken kimini ne çabuk atlatmışım öyle!. Ama ben şunu fark ettim. Biz kaybetmeyi sevmiyoruz. Ne kadar zor da olursak olalım hep nefes alacak delik buluyoruz. Unutuyoruz. Her zaman kazanamayacağımı, hayatın buna izin vermeyeceğini, unutuyoruz. Fakat öyle bir an gelir ki unuttuğumuz her şeyi hatırlarız, hayat der:" Hani unutmuştun ya kaybetmeyi?"
İşte o zaman tek tek düşer jetonların... Böyle nasıl desem, yolun çıkmazdadır, bütün dağlar, taşlar, ağaçlar üstüne üstüne gelir acımasızca. Bulutlar üstüne çöker boğulursun, işte o zaman alamazsın nefes. Bir damla huzur ararsın, bir nefes, sana uzatılmış bir el... yok(!). Gerçekten yok mu? Yok sanırsınız. Sanırsınız ki artık dayanamıyorsunuz. Sanırsınız ki artık yıkıldınız.
Fakat ben içten içe öyle düşünmüyorum en azından öyle düşünmek istemiyorum. Hani bir damla huzur bir nefes bir dokunuş istemiştik ya. İşte belki de o kadar uzak değillerdir. Bazılarınızın kendini de bizi de kandırma dediğinizi duyar gibiyim. Yoksa yanıldım mı? Kaybetmiş olmam normal... ama hayır, kimseyi kandırmıyorum, dedim ya, bence. Kim bilir, bekli de siz, size uzanan eli daha görmediniz. Belki de istediğiniz bir damla huzur hemen yanı başınızda. Sahi, siz kimsiniz? Ben kimim? Siz kendinizi ne kadar tanıyorsunuz? Bu arada, huzura aç olan nefsiniz mi, ruhunuz mu? Kaybetmek istemeyen toplumdaki saygınlığınız mı, ruhunuz mu?
Benim ruhum bir damla huzur istiyor, biliyorum. Sarsılsam da, ardı ardına darbeler alsam da yıkılmadım daha, bunu da biliyorum. Ben, bir nefes istiyorum. Ben, gözlerimi her kapattığım da daha bitmedim diyorum kendi kendime. Ya siz? Siz ne diyorsunuz? Ben nefsi için ruhundan vazgeçen insanlar gördüm. Düşünün siz neyi seçtiniz? Siz doğru benliğinizi bulduğunuz da, ruhunuza değecek bir nefes, masmavi bir gökyüzü, derin sular, yumuşak dokunuşlar sizin olacak. O zaman anlayacaksınız. Huzur hep sizinle, huzur hep ruhunuz da, sevdiklerinizde.. Huzur sizsin çok yakınınızda...
Hilal Feyza KARTAL 11-A